Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO’ya Türkiye’yi tahrik etmeye çalışan Yunanistan’ın şımarıklığına dur demeye davet ederken “Yunanistan’ın yaptığı her türlü haksız, hukuksuz eyleme diplomatik alanda ve sahada gerekli karşılık bugüne kadar verilmiştir, bundan sonra da verilecektir” dedi. Yunanistan’ın karasularını genişletme çabalarına izin verilmeyeceğinin altını çizen Hulusi Akar, “Yanlış hesap Ankara’dan döner” diye konuştu. Akar, bir grup gazeteciye Moskova’da yapılan Rusya-Suriye ve Türkiye’nin yer aldığı üçlü toplantıya ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu.
NATO, YUNANİSTAN’I UYARMALI
* Yunanistan, Türkiye’ye yönelik tahriklerini sürdürüyor. NATO görevi yapan uçaklarımıza da kilit attığı oluyor. Bu konuda ne önlemler alınıyor?
Tüm komşularımızın sınırlarına, hakkına, hukukuna saygılı olduğumuzu, tüm ilişkilerimizde barış, dostluk, diyalog, iyi komşuluk ve işbirliği beklediğimizi her zaman ifade ettik, ediyoruz. Tüm iyi niyetli, gerçekçi ve samimi yaklaşımlarımıza rağmen Yunanistan gerginliği tırmandırıcı tahriklere, hukuk tanımaz tutumuna devam etmektedir.
Yunanistan, planlı NATO Tatbikatı’nda görev yapan uçaklarımızı, önceden tüm müttefiklere bildirilmesine rağmen, iki kez taciz etmiştir. Uçaklarımız her zamanki gibi gerekli karşılığı vermiştir. Bu düşmanca tavır, Yunanistan’ın NATO’nun temel ilkelerini ve değerlerini hiçe sayacak boyutta küstahlaştığını göstermektedir.
NATO’nun da bu şımarıklığa artık dur demesinin zamanı gelmiştir. Yunanistan’ın yaptığı her türlü haksız, hukuksuz eyleme diplomatik alanda ve sahada gerekli karşılık verilmiştir, verilecektir.
YUNANİSTAN 9 EYLÜL’DEN DERS ALMALI
Siyasi varlığını Türkiye düşmanlığı üzerine kuranlar, provokatif eylem ve söylemler ile yine sahnede. Komşumuz Yunan halkı da biz de onları yakından tanıyoruz. Beklentimiz, bu Yunan siyasilerin ve askerî şahısların iç politik amaçlarla uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından derhâl vazgeçmeleri, problemlerin diyalog yoluyla çözümüne odaklanmaları ve tarihten özellikle de 9 Eylül 1922’de yaşananlardan ders almalarıdır. Yarınlarının iyi olmasını isteyenler, dünün ve bugünün yanlışlarından dönmelidirler. Temennimiz; Ege ve Akdeniz’in dostluk denizi olması, tüm zenginliklerin adil paylaşılmasıdır.
Yunanistan’da göçmen skandalları, dinleme skandalları, yolsuzluk iddiaları var. Bunları örtbas etmek için Türkiye karşıtı söylemlerde bulunuyorlar. Türkiye tehdit değil güçlü, güvenilir müttefik.
KARASULARINI GENİŞLETME ÇABASI
* Yunanistan’ın karasularını genişletmeye çalıştığı iddiaları var.
Herhangi bir genişletmeyi asla kabul etmiyoruz. 1800 kilometreden fazla kıyısı olan bir Türkiye’den bahsediyorsun ve Türkiye uluslararası sulara sizden izin alarak çıkacak. Bunu hangi akıl kabul eder? Yunanistan’a bu konuda “Yanlış hesap Ankara’dan döner” diyoruz.
YUNANİSTAN’DAKİ AMERİKAN ÜSLERİ
* ABD’nin Doğu Akdeniz’de artan faaliyetleri ve Yunanistan’daki üsleri için ne diyeceksiniz?
Eskiden 5 idi şimdi 4 daha eklendi, ABD’nin Yunanistan’da 9 üssü var. Dedeağaç ile ilgili LNG ve lojistik merkezi olarak planlandığı belirtiliyor. Anlatılan bu. Ancak savunma ve güvenlik aynı zamanda takip ve tedbir meselesi. Söylenen şey bu. Başka şekilde kullanılabilir mi? Kullanılabilir. O zaman takip edip, tedbirini alacaksınız. Tekrarı ve telafisi mümkün olmayan bir alandır savunma ve güvenlik.
NO NO COMMENT
YUNANİSTAN’IN TARİHSEL SÜREÇTE GENİŞLEMESİ
Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, bir görüşmede YUNANİSTAN’ın, Türkiye’nin yayılmacılığını gündeme getirdiğini ifade edince Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar “Kim yayılmacıymış? Kuruluşundan bu yana topraklarını üç kat büyüten Yunanistan mı yoksa komşularının toprak bütünlüğüne saygı gösteren Türkiye mi?” diye diyerek bu haritayı veriyor. Alman Bakan haritayı inceledikten sonra, “No Comment” yani “Yorum yok” deyince Hulusi Akar, “No no comement. Yorum yok demek yok. Bunu konuşmalıyız” diye karşılık veriyor.
SURİYE’YLE TEMASLARIMIZ SÜRECEK
- Rusya’da yapılan Suriye’yle ilgili üçlü toplantı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Türkiye, Rusya ve Suriye savunma bakanları ve istihbarat başkanları olarak Moskova’da bir araya geldik. Taraflar görüşlerini, fikirlerini, hassasiyetlerini açık bir şekilde dile getirdiler. Bizim toplantıda dile getirdiğimiz en önemli hususlardan biri terörle mücadele oldu. Başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğumuzu, tek amacımızın terörle mücadele olduğunu vurguladık.
Suriye için de tehdit oluşturan PKK/YPG, DEAŞ gibi tüm terör örgütü üyelerini etkisiz hale getirmeyi amaçladığımızı ifade ettik. PKK’nın YPG’den farkı olmadığını vurguladık. Ayrıca terör örgütlerinin neredeyse Suriye’nin üçte birini kontrol ettiğini de dile getirdik. Ülkemizin, milletimizin ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak için gayret gösterdiğimizi söyledik.
Ayrıca Suriye’den Türkiye’ye daha fazla göçün olmaması için gayret gösterdiğimizi dile getirdik. Suriye sorununun BMGK 2254 sayılı kararı çerçevesinde tüm unsurları kapsayıcı ve bütüncül şekilde çözülmesi gerektiğini vurguladık. Temasların sürdürülmesi konusunda da mutabık kaldık.
NEDEN BEKLENDİ
* Suriye ile görüşme için “Neden bu kadar beklendi” söylemi için ne diyorsunuz?
Bunun geç olması çok doğal. Bunlar ‘Hadi’ deyince bir anda olacak şeyler değil. Bir sürü faktör, aktör var. Bunların makul mantıklı bir çizgide buluşmasıyla buluşma gerçekleşti.
* Yeni bir görüşmenin tarihi ve yeri konuşuldu mu?
Tarih konuşulmadı. Yerde ve tarihte bir kayıt yok.
MUHALİFLERE GÜVENCE
* Suriyeli muhaliflerin bu görüşmeler konusundaki değerlendirmeleri nedir?
Biz bölgemizde barış, huzur ve istikrarın temini ve sürdürülmesi için bugüne kadar üzerimize düşeni yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Şunu özellikle ifade etmek isterim ki bizim Türkiye’de ve Suriye’de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin aleyhine bir şey yapmamız hiçbir şekilde söz konusu değildir. Onları zora sokacak bir davranış içinde hiçbir zaman bulunmadık, bulunmayız.
* Bundan sonra bu süreç güçlenerek sürer mi?
Sürebilir. Çünkü taraflarda bu isteği gördük. Hem Suriye Savunma Bakanı’nda hem de ekibinden görüşmekten yana olduklarını izhar ettiler. Olumlu, istekli olduklarını gördük.
SURİYELİLERİN EVE DÖNÜŞÜNDE GÜVEN ÖNEMLİ
* Bu görüşmeler hep üçlü olarak mı devam edecek? İhtilaf konuları biliniyor. Bu konularda görüşmede gelişme oldu mu?
11 yıl sonra yapılan ilk karşılaşma. Bu toplantıda her şeyin bir anda çözülmesi beklenemez. Taraflar orada görüşlerini söylediler. Açık ve net şekilde bizim toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğumuzu, işgal gibi niyetimizin olmadığını fakat 2011’den sonraki gelişmeler çerçevesinde sınırdaki yerleşim yerlerinde sıkıntıların olduğunu, insanların sokağa çıkamaz hale geldiğini belirttik. Afrin teröristler için kurtarılmış bölge oldu, DEAŞ her yeri işgal etti. Biz terör koridorunu engelleyerek bir anlamda sizin savunmanıza ve toprak bütünlüğünüze katkı sağladık dedik. Bunu anladıklarını değerlendiriyorum.
Suriyelilerin evlerine dönmeleri konusunda en önemli konu güven. Biz şeffaf, net bir şekilde pozisyonumuzu ortaya koyduk. Sonunda gelinen noktada görüşelim, konuşalım, devam edelim, yol ve yöntemler bulalım konusunda mutabık kalındı.
OPERASYON OLUR MU
* Üçlü görüşmenin ardından Türkiye’nin olası kara operasyonuna planında bir değişiklik var mı?
Operasyon planımızla ilgili Cumhurbaşkanımız da biz de kendimizi bağlayıcı bir ifade kullanmıyoruz. Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak, güvenliğimizi ve savunmamızı sağlamak için ne gerekirse yaptık, yaparız, biz bunu diyoruz.
- SURİYE ile birlikte bir hareket olur mu?
Bu görüşmeler sonunda savunma ve güvenlik ile ilgili sorunlarımızı giderebilirsek, ihtiyaçlarımızı karşılayabilirsek gayet tabii…
ABD’YE HEYET GİDECEK
- F-35 projesi ve F-16’larla ilgili durum nedir?
F-35 ile ilgili ocakta bir heyetimiz ABD’ye gidecek. F16 konusu ile ilgili olarak da bir heyetin yine ocak ayında Senato’da görüşmeler yapmak üzere ABD’ye gitmesi bekleniyor.
O TWEET’LER İSVEÇ VE FİNLANDİYA’DAN ATILMIŞ
- Paris’te kültür merkezine saldırı sonrası Türkiye aleyhine söylemler için ne diyeceksiniz?
Bazı kesimler bilinçli, ısrarlı bir şekilde olayı Türkiye ile ilişkilendirmeye çalışıyor. Saldırının “Türkiye tarafından yapıldığı” iddiasıyla ilgili tweet’lerin yoğun şekilde İsveç ve Finlandiya’dan atıldığını gözlemledik. Bunu da ilgili tüm kurumlarla paylaştık. Terör örgütü yanlıları gerçekleştirdikleri kampanyayla saldırıları Türkiye’ye yıkmak istiyor.
Kaynak: Hürriyet